Yakın zamanda yapılan bir anket, ortalama bir Amerikalının 36 yaşını “mükemmel” yaş olarak gördüğünü ortaya koydu. Ankete katılanların 10’da dördü, “zamanı dondurmayı” ve otuzlu yaşlarının sonunda süresiz olarak kalmayı tercih edeceklerini bile söyledi. Herkes şu soruyu soruyor: Yaş ibresini 40’lara çevirmek gerçekten o kadar kötü mü?

Tabii ki hayır. Aslında, 40 yaşına girmenin başınıza gelebilecek en iyi şeylerden biri olabileceğini önerecek çok sayıda bilimsel araştırma var. Örneğin The Economist tarafından yayınlanan bir rapora göre, tonlarca Amerikalı, 40 yaşından sonra genel mutluluklarının ve yaşam memnuniyetlerinin keskin bir şekilde arttığını görüyor.

Bunların hepsi elbette çok mantıklı. Pek çok insan 40 yaşına geldiğinde, kariyer açısından kendilerini sağlamlaştırmış, belki de önemli bir başkasıyla yerleşmiş ve aile hayatından zevk alıyor olabilirler. (Ya da, eğer o şeyleri istemiyorlarsa, bu da güzel. Yaşlanmanın bir parçası da ne istediğinizi bilmektir.)

Ancak mutluluk ve yaşam doyumu gibi şeyleri bir kenara bırakırsak, 40 yaşına geldiğinizde vücudunuzun önemli bir fiziksel değişime başladığı gerçeğini değiştirmez ve doğal olarak meydana gelen bazı şeylerin “daha yavaş bir metabolizmadan” çok daha tuhaf olduğu gerçeğini değiştirmez. Orta yaşa geldiğinizde vücudunuza ve fiziğinize olan şeylerden sadece birkaçını öğrenmek için okumaya devam edin.

1. Sesinizin Perdesi Değişiyor

Yaşlandıkça, ses tellerimiz değişime uğrar. UT Southwestern Tıp Merkezi, ses kutusundaki (gırtlak) ve vokal kordlardaki (kordlar) kasların ve dokuların yıllar geçtikçe küçüldüğünü, inceldiğini ve sertleştiğini belirtir. Tüm bu esnekliği kaybetmek, erkeklerde daha yüksek perdeli bir sese ve kadınlarda daha düşük perdeli bir sese neden olabilir. Her iki cinsiyet de seslerinin ses seviyesini ve projeksiyonunu kaybettiğini fark edebilir. Şarkıcılar veya kenardan bağırmaktan hoşlanan koçlar gibi sesini çok kullanan kişilerin, genellikle yaşa bağlı bu tür ses değişiklikleri geliştirmesi daha olasıdır.