Netflix’de bir süredir devam eden Designated Survivor dizisine göz atma fırsatı buldum. Şüphesiz beni diziye en çok çeken şey efsane 24 dizisinin efsane oyuncusu Kiefer Sutherland idi.
Süper Güç Amerika’nın Vasıfsız Başkanı!
Designated Survivor konusu aslında ilgi çekici gelmişti. Süper güç Amerika’nın meclis binası bombalanıyor ve tüm üst düzey bürokratlar hayatını kaybediyor ve daha sabahında başkanın değerlendirmesi üzerine kabineden gönderilecek Tom Kirkman (Kiefer Sutherland) bir anda kendini Amerikan Başkanı olarak buluyor. Yasalarda mevcut olan türkçe Atanmış Vekil olarak tanımlayabileceğimiz Designated Survivor ismi buna ithafen düşünülmüş.
Kiefer Sutherland, 24’ten sonra ne yapsa bir türlü istediği etkiyi yaratamadı. Bunu normal karşılıyorum. Jack Bauer‘den bahsediyoruz. Designated Survivor aslında iyi bir giriş yapıyor pilot bölümü beğendim ve devam ettim aslında ama 3. bölümden sonra yok o tat yok diyorsunuz. Kiefer Sutherland iyi bir performans sergiliyor. Ama bir yerlerde ne zaman Jack Bauer’lık yapacak, yapar mı derken dizi zaten diğer karakterleriyle de başarı sağlayamamış o yüzden ilgi kopuyor. Dizide birçok açıkta var ve izleyici olarak bunların kolayca tahmin edilmesi de büyük bir eksi.
House of Cards İle Kıyaslayanlar Yanılıyorsunuz!
Bazı yerlerde görüyorum House of Cards dizisiyle kıyaslayanlar olmuş. Bu dizi House of Cars’ın yanında çerez olur. Eğer bu tarz politika, siyaset, beyaz saray, demokratlar, cumhuriyetçiler, dönen entrikalar, akıl oyunları gibi şeyleri seviyorsanız ve harika bir Kevin Spacey oyunculuğuyla beraber House of Cards dizisine mutlaka göz atın.