8 Kasım Salı günü Amerika’da Başkanlık seçimleri yapılacak. 500 günden fazla süren bu maratonda adaylar klasik siyasetin dışına çıkan tüm dünyanın dikkatini üstlerinde toplayan bir girdapla seçime gidiyor.
Hillary Clinton ve Donald Trump kozlarını paylaşacaklar. Demokratların adayı Clinton aslında büyük favoriydi ama işte Amerikan seçimlerinin en güzel yanlarından biri sürekli skandalların patlaması. İki ekip birbirinin kuyusunu kazar ve ortaya kirli çamaşırlar dökülür. Cumhuriyetçilerin adayı Donald Trump budala ve vergi kaçıran bir iş adamı olup, çok da bir şey ifade etmeyen birisi olmasına rağmen bir anda Başkan olma ihtimalini güçlendirdi.
Amerika İçin Bile Bu İkili Sürpriz Oldu
Trump vergi konusunda, göçmenler konusunda o kadar bocaladı ki insanlar dalga geçmeye başlamıştı. Ancak Clinton’un FBI soruşturmaları yeniden gündeme gelince Trump bunu bir fırsat bildi diyebiliriz. Şuan ciddi oranda fark kapanmış durumda CNN Clinton’un 4 puan önde olduğunu haber yapıyor. Bazı anket şirketleri de puanın 2 seviyelerine düştüğü konusunda hem fikir.
Clinton özellikle münazaralarda başarılı bir performans ortaya koydu ve verdiği cevaplar en azından altında bir temel oluşturuyordu. Trump ise bu konuda sınıfta kaldı ve yine alay konusu oldu. Ancak Trump’un söylediği belki de tek önemli şey özellikle dış politika için son yıllarda büyük hataların yapıldı ve Ortadoğu bataklığına Amerika’nın saplanıp kaldığını söylemesiydi. Irak konusunda büyük hatalar yapıldığını eski düzenin (Saddam) bozularak kaotik bir coğrafya yapısının hazırlandığını söyledi. Ve en önemlisi Amerika’ya bunun maliyeti milyarlarca dolar olduğunu bunu engellemeye çalışacağını söylemesi yankı bulan ender açıklamalarından.
Amerika SüperStarını Seçiyor
Amerikan Başkanı, Oval Ofis, White House… House of Cards (diziyle ilgili hazırladığım yazıyı okumak için tıklayınız) dizisini izlemediyseniz mutlaka göz atın derim. Özellikle politikayı seven kişiler için harika bir sunu Kevin Spacey oyunculuğu ile aslında bu seçim mantığı, neler dönüyor, her şeyi güzel kavrayabilirsiniz. Sanırım gerçeğe en yakın kurgulardan biri House of Cards.
Ancak büyük yanılgı şu Amerika başka bir şey. Bizim ülkemizdeki gibi tek adam zihniyeti yok. Başkan’ın sorumlulukları var ve hani o derin Amerika, CIA falan olayları aslında Başkanlarla alakalı bir durum değil. Sadece başkan olarak kendilerine verilen rolleri oynamak ve ben harikayım, Amerika harika mavrasını göstermek.
Daha çok iç politika ile ilgili aslında bir başkanın geleceği. Obama‘nın ikinci seçimde Irak’tan askerleri çekeceğim açıklaması ona ciddi bir oy kazandırsa da gerçek anlamda Ortadoğu’da Amerikan gücü eksildi mi? Hala gemileri ortalığı karıştırmakla meşgul ve kurulu üsleriyle tabi. Bizim İncirlik üssü ile ilgili dedikoduların ardı arkası kesiliyor mu?
Neden Süperstar adını ne koyarsanı koyun dünyayı değiştirecek güce sahip bir konum gibi algı yaratılıp aslında imza makamı olduğunu bilmeyenler için bir Aktör, Aktris hatta Hollywood yıldızı White House’dan Oscar verilmedi mi? Senaryoların yazılan yerin değil oynatıldığı yer olduğunu bilmek daha önemli. Bunun altını neden çiziyorum Trump gelecek şunu yapacak Clinton gelecek şunu yapacak Ortadoğu değişecek falan şaka mısınız siz? Buradaki seçim alavere dalaveresine benzetilmeye çalışılıyor böyle bir şey yok.
Herkes Clinton Dese de Trump Sürpriz Yapabilir
Trump adaylığına kimse inanmıyordu hatta Cumhuriyetçilerin kendisi bile. Ön elemeyi geçemez geçse kesin aday olamaz derken 2 gün sonra başkanlık için yarışacak. 28 Ekim FBI açıklamasından sonra saldırganlığını artması Clinton’u zor duruma soktu. Clinton, FBI direktörüne sitem etse de iş işten geçti artık nasıl bir yansıma olacak göreceğiz.
Umarım dünya için bir şeyler yapabilecek en azından bunu çaba gösterebilecek dirayet sahip biri diyeceğim ama kendi yazdığıma inanmadım şuan bu sebeple Ortadoğu yeterince karışık daha kötüye götürmeyecek gelişmelerin olması temennisiyle Amerikan seçimleri hayırlı olsun. 🙂
Ben Hillary Clinton’u uzun yıllardır bu makam için hazırlayan bir grubun olduğunu düşünüyorum. Bu sebeple Clinton kazanacağı kanaatindeyim. Trump kazanırsa buyrun cenaze namazına o zaman ayrı bir yazı hazırlayacağım.
Takipte Kalın! 🙂
